Bir Masal Şehrinde Kısa Bir Kaçamak Slovakya’nın Başkenti BRATİSLAVA

 Bratislava çok şirin, düzenli bir şehir. Gittiğimiz, gördüğümüz için hiç pişman olmadığımız yerlerden biri oldu. Avrupa'nın kalbinde yer alan, Tuna Nehri kıyısındaki Bratislava; zarif tarihi yapıları, huzurlu sokakları ve samimi atmosferiyle günübirlik bir gezide bile unutulmaz anılar bırakabilecek bir şehir. Viyana’dan sadece 1 saatlik mesafede olması, burayı özellikle kısa ziyaretler için ideal kılıyor. İşte bizim 1 günlük Bratislava maceramız...

 Viyana gezimiz için ayırdığımız süreye bir gün daha ekleyip günübirlik bu şirin kenti gezme fırsatı bulduk. Şehrin içinden geçen Tuna Nehri bu kenti güzelleştiriyor. İlk kez bir şehir içi turu yerel bir turla hop-on hop-off otobüsleri ile yapmayı denedik. Kesinlikle tavsiye edebileceğim çok keyifli bir gezi oldu. Şirin küçük bir otobüsle şehrin önemli tarihi ve turistik noktalarını sesli rehber eşliğinde gezip görebiliyorsunuz. Bu 2 saatlik tur sonrası şehrin merkezinde de gezmeye, keşfetmeye devam ettik.

 Viyana’dan daha önce online aldığımız otobüs bileti ile yaklaşık bir saatlik bir yolculuk yaparak Bratislava’ya ulaştık. Bratislava otobüs terminalinden de bahsetmeden geçmeyeyim. Terminal yer altına konumlandırılmış. Üstünde ise alışveriş merkezi bulunuyor. Şehrin içinde sayılabilecek bir yerde olması da bize kolaylık sağlamıştı. Buradan tur otobüsüne yürüyerek ulaştık. Bizi çok sempatik tur görevlisi karşıladı. Farklı ülke insanlarıyla aynı yerde paylaşım içinde olmayı çok seviyorum.

 Bratislava düz bir şehir. Hafif bir tepe üzerine Bratislava Kalesi inşa edilmiş. Tarihi 907 yılına uzanan kale barok tarzında yapılmış.

Bratislava Kalesi: Şehre Yukarıdan Bakış

İlk durağımız elbette şehrin simgesi olan Bratislava Kalesi oldu. Tuna Nehri’ne ve şehre tepeden bakan bu beyaz kale, hem mimarisiyle hem de manzarasıyla büyüleyiciydi. Kalenin bahçelerinde dolaşıp bol bol fotoğraf çektik. Günübirlik bir seyahat olsa da bu manzarayı kaçırmak istemedik.

Eski Şehir (Old Town): Tarih, Sanat ve Tatlı Sokaklar

 Bratislava’nın kalbi olan Eski Şehir, daracık taş sokakları, pastel tonlardaki binaları ve her köşeden çıkan sürpriz heykelleriyle adeta bir açık hava müzesi gibi.💡 Özellikle şunları görmeden dönmeyin:

• St. Martin Katedrali

• Michael's Gate

• Cumil Heykeli (Kanalizasyon kapağından çıkan meşhur adam)

• Eski Belediye Binası ve Hlavné Námestie (Ana Meydan)

• Aziz Elizabeth (Mavi Kilise)

• Tarihi ana meydan

• Yeni Köprü (Ufo Köprüsü)

Köprünün üzerinde tasarımı nedeni ile UFO Gözlem Kulesi olarak adlandırılan 1967-1972 yılları arasında inşa edilmiş bir açık hava gözlem noktası bulunmaktadır. Burada bir restoran da bulunuyormuş.

• Slavin Anıtı ( 1945'te Bratislava'nın kurtuluşu sırasında ölen 6845 Sovyet askerinin gömülü olduğu tek resmi mezarlıktır.

• Slovak Radyo Binası, mimarisi ile dikkat çekiyor. Ters piramit şeklinde olan

  binayı dışarıdan fark edersiniz.

• Msetske Müseum (Şehir Müzesi)

• Cumhurbaşkanlığı Sarayı

• Café Mayer’in önünde Ignac Lamar, namıdiğer “Schöner Náci” heykeli var. Kendisi 20. yüzyılda Bratislava’nın renkli karakterlerinden biriydi. Aynı zamanda da ünlü bir palyaçonun torunuymuş.

  

  
  

• Slovak Ulusal Tiyatrosu

  

  
  

Lezzet Molası: Slovak Mutfağı ile Tanışma

 Öğle yemeği için Eski Şehir’de yerel bir restoranda durakladık. Slovak mutfağının farklı tatlarını denediğimiz bu restoranı kesinlikle tavsiye ederim.( Coliba Kamzik Restoran)

Dönüş Zamanı: Şehre Veda

 Günün sonunda şehirde kısa bir yürüyüş daha yaptıktan sonra Viyana’ya dönüş için otobüse bindik. Geride, bir gün içinde başka bir ülkeyi keşfetmenin verdiği tatlı yorgunluk ve bolca güzel anı bıraktık.

Kısa Kısa Bratislava Tüyoları

• Yanınızda Euro bulundurun, çoğu yerde kredi kartı geçse de küçük kafeler ve pazarlar nakit tercih ediyor.

• Rahat ayakkabı şart, çünkü sokaklar taş döşeli ve bol yokuşlu.

• Sabah erken gidin, gününüzü verimli kullanmak için.

• Heykellerin tadını çıkarın, şehirde sanat her yerde!

Günün Özeti: Günübirlik Ama dolu dolu

 Bratislava, beklentimizin üzerinde keyifli bir deneyim sundu. Hem huzurlu hem de eğlenceliydi. Eğer siz de yakınlardaysanız ve “bir günlüğüne başka bir ülkeye geçsem nasıl olur?” diye düşünüyorsanız, cevabım: kesinlikle harika olur!