Sanatın Şehri VİYANA
- gülençağlayan
- 25 Nis
- 5 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 28 Nis

Viyana…Müzik tarihinin kalbi, zerafetin başkenti ve her köşesi ayrı bir hikaye anlatan büyüleyici bir şehir. Ailemle birlikte geçirdiğimiz 3 günlük kısa ama dopdolu Viyana kaçamağı, bize sadece bir seyahat değil, adeta bir zaman yolculuğu yaşattı.
Şehre adım attığımız ilk gün, Viyana’nın kalbi sayılan Stephanplatz’ta başladık. Gotik mimarisiyle göz kamaştıran Aziz Stefan Katedrali içerideki atmosferiyle gerçekten etkileyici. Ardından Graben caddesinde yürüyerek, şehirde alışverişin hareketli olduğu mağaza ve dükkanları gördük. Akşamına
Her sokağından sanat fışkıran Viyana’yı gezip görmek için günlerce müzeleri gezmek gerekebilir. Birkaç günlüğüne gittiyseniz eğer bu gezi size sadece bir filmin fragmanı gibi gelecektir. Viyana son sekiz yıldır Avrupa’nın en yaşanabilir şehri seçilmiş. Bu ünvanı hak ettiğini daha şehre ayak basar basmaz fark ediyorsunuz. Viyana çok gelişmiş bir şehir. Şehir içi ulaşımı çok alternatifli ve yaygın. Kaldığımız süre içinde bu yönüyle bize çok kolaylık sağladı. Konakladığımız otelin önünde durak olması da bu kolaylığı bir kat daha arttırdı.
Viyana saraylarıyla ve müzeleriyle, opera ve tiyatro salonlarıyla çok özel bir şehir.
İlk gün tarihle başlayan bir yolculuk…
Aziz Stefan Katedrali

Şehrin kalbinde Stefanasplatz Meydanında bulunan bu katedral 12. Yy. dan yapılmış. Özellikle çatısındaki seramiklerle farklılaşıyor. Buraya yağmurlu bir günde geldik. Yağmur suları katedralin içine kadar geliyordu. Biz bu gezimizde internet uygulamalarından piriguide’ dan faydalandık. Bu uygulama rehberlik hizmeti veriyor. Çok düşük bir ücret karşılığı gezdiğimiz yerler hakkında bilgiler alırken o yerle ilgili hikayeleri de dinledik.

Çatısında bulunan çan Avrupa’nın en büyük ikinci çanıymış. Katedraldeki gözetleme kulesinde 1950’li yıllara kadar bir görevli bulunuyormuş. Bu görevli Osmanlıların şehre yapabilecekleri saldırıları haber vermekle görevliymiş. Katedralin arka cephesinde duvarda bir heykel bulunuyor. Bu heykelde bir rahip yeniçeri askerini ayakları altında tasvir edilmiş.
Katedral içinde imparator mezarları bulunuyor.
Viyana’ya geldiğimiz gün Ramazan Bayramı arifesiydi. İftar için bir Türk lokantasını tercih etmiştik. Burayı seçerek çok doğru bir karar vermişiz. Çok lezzetli bir menüyle Türkiye’de bir restoranda gibi bir iftar yemeği yedik. Bu restoran Aziz Stefan Katedralin arka sokağında Türkis isimli bir yer. Tavsiye.
Veba Sütunu

1679 yılında kentte görülen veba salgını sırasında kenti terk eden imparator 1. Levopold, salgının sona ermesi halinde bir anıt yaptırmayı adamış. Uzun bir süre yapısı belirlenemeyen bu sütun barok tarzı vebayı anlatan bir yapı.
Belvedere Sarayı

Bu saray 1668-1775 yılları arasında yapılmış. Prens Eugen tarafından yaptırılmış. Saray Aşağı Belvedere ve Yukarı Belvedere olmak üzere iki bölümden oluşuyor. Ayrıca Orangeri Galerisi, ahırlardan ve bahçeler de bulunmakta. Bu sarayı gezerken hanedan üyelerinin yaşantılarına ait bir şey göremiyoruz. Saray bir resim ve heykel müzesi.

Burada ünlü ressam Gustav Klimt’ in ünlü eseri The Kiss tablosu görülebilir. Sadece bu tablo için bile çok ziyaretçi geliyormuş. Giriş ücretli. Bahçesinde de keyifli bir gezi yapılabilir.
Viyana Sanat Tarihi Müzesi

Viyana’nın bir sanat şehri olduğunu girişte söylemiştim. Bu müzede dünyaca ünlü ressamların eserleri görülebilir. Biz maalesef bu müzeyi gezebilecek zamanı bulamadık. Ama bir gün tekrar gidersem müzeleri gezmek için daha uzun zaman ayırmayı düşünüyorum.
Viyana Doğa tarihi Müzesi

Bu müze ile Sanat tarihi müzesi aynı meydanda yer alıyor. Karşılıklı yapılmış iki yapı.

İki müze arasında Kraliçe Theresa’ nın büyük bir heykeli bulunuyor. Bu müzede böceklerden dinozorlara kadar pek çok bölüm bulunuyor. Çocuklu aileler için keyifli bir müze gezisi olabilir. Biz burayı gezmeyi tercih etmedik. Gitmeden önce vidolarını izlemiştim özellikle yaz aylarında bina çok sıcak oluyormuş.
Burggarten

Burası ilk yapıldığında İmparatorluk Bahçeleri adıyla anılıyormuş. Krallıktan Cumhuriyet yönetimine geçilince pek çok yerin adı değiştirilmiş. Burada ünlü besteci Mozart’ın heykeli de bulunuyor.

Neuve Saratı, Ring Bulvarı, Kelebek evi ve Palmiye evi de burada bulunuyor.
Viyana Opera Binası

Şehrin merkezinde yer alan bu bina şehrin tarihi ve modern dokusunu yansıtan bir yapı. Şehri dolaşırken önünden defalarca geçtik.
Hundertwasser Evi

Mimarının Barselona’daki ünlü mimar Gaudi ’yi örnek aldığı düşünülüyor. Yapı bünyesinde 53 daire 4 dükkan ve 16 özel teras bulunuyor. Bu terasların zemini toprakla kaplıymış ve üzerlerine 250 ağaç dikilmiş. Biz de gidip görmek istedik. En azından dışarıdan binayı görme fırsatımız oldu.
Schönbrunn Sarayı

Habsburg hanedanının yazlık saray olarak kullandıkları bu saray çok büyük bir arazi üzerine yapılmış. Schönbrunn Güzel çeşme anlamına geliyormuş.1569'da, Roma İmparatoru II.Maximilian, bir tepenin altında Viyana nehrinde büyük bir su ovasını satın almış. II. Maximilian günümüzde sarayın bulunduğu bölgede kaynayan bir su görüp, sudan biraz içmiş ve tadını beğenerek, suyun üstününe bir çeşme yapılmasını emretmiştir. Çeşmeye de güzel çeşme yani Schönbrunn adı verilmiştir. 1918 yılına kadar saray hanedanlıkta kalmış. Bu tarihte hanedanlığa son verilmiş.1955 yılından beri müze olarak kullanılıyor.

Sarayı gezerken sesli rehberlik hizmeti alabiliyorsunuz. Türkçe dil seçeneği olması çok memnun ediciydi. Sarayın her odasının bir hikayesi var. Gezerken bir yandan da cihazdan bu hikayeleri dinlemek çok keyifliydi. Odaları gezerken şatafat ve ihtişamı görüyor ve kendinizi tarihe yolculuk etmiş gibi hissediyorsunuz.

Odaları gezdikten sonra sarayın bahçelerini de mutlaka gezmelisiniz. Bahçelerin en sonunda tepede Gloriette denilen yapı yer alıyor. Kraliçe buraya kahvaltı için gelirmiş. Buraya tırmanmak hem zaman hem de efor gerektiriyor. Ayrıca atlı arabalarla da buraya çıkılabiliyor.

Labirent bahçesinde kaybolduğumuzu da söylemeden geçemem. Hem eğlenceli, biraz da endişeli bir aktive olmuştu.

Sarayın giriş kapısından sonraki bahçede Noel pazarı tezgahlarının kurulduğu küçük bir panayır da bulunuyor.
Viyana çok düzenli bir şehir. Şehir içi ulaşımda kullanmak için 24,48 ve 72 saatlik Viyana City kart biletlerini internetten ya da havaalanında veya metrolarda bulunan makinalardan satın alabilirsiniz. Burada kaldığımız sürece ulaşımda hiçbir zorluk yaşamadık diyebilirim. Google Maps uygulaması üzerinden ulaşım ağını takip ettik. Bu bizim için çok büyük kolaylık oldu.

Viyana’da ne yenir sorusunun cevabı ilk sırada şinitzel olur. Tavuk ve dana eti seçeneklerini denedik çok lezzetliydi. Gittiğimiz restoranda üzüm suyu, lahana salatasını da beğenmiştik. Ayrıca kordon blue da tavsiye edilebilir. Figlmüller restoran sosyal medyada görüp gittiğimiz isim yapmış bir yer. Maalesef bu restoranda yemek yemek için günler öncesinden rezervasyon yaptırmak gerekiyor.


Cafe Central görülmesi gereken bir Viyana kafeteryası. Burası için de rezervasyon gerekiyor. Yoksa kapısında sıra beklemek zorunda kalabilirsiniz biz beklemiştik. Ama değdi doğrusu. Tarihi bir binada kahve melanj eşliğinde Viyana pastası yenilebilir.

Sanatın şehri Viyana’ya gelip bir klasik müzik konserine gitmeden olmazdı. Biz de Golden Salonda Mozart ve Vivaldi konserine gittik. Çok özel bir yerde, o ortamda bulunmak gerçekten çok keyifli bir ayrıcalıktı.

Dünyaca ünlü bestekar Mozart, hayatının bir bölümünde Viyana’ da yaşamış. Konakladığı ev müze olarak kullanılıyor.

Hallstatt

Viyana gezimizi planlarken aklımızda özel bir yer daha vardı. Burası dünyada en çok ziyaret edilen, şahane manzarasıyla en çok fotoğraflanan bir yer olan Hallstatt’tı. Bu yolculuğumuz için araba kiralamak en iyi seçenek oldu. Sabah erken saatte yola çıktık ve 3 saat sonra o muhteşem köydeydik. Beyaz Altın diye söylenen tuz madeninin eteklerine kurulu köy See gölünün kenarında yer alıyor. Köy masalsı mimarisiyle geçmişe yolculuk yapıyor gibi hissettiriyor. Bu köy de benim görmeyi çok arzu ettiğim yerler listesindeydi.

Köy içerisinde dolaşırken buraya ait tatlılardan da yemeden geçmeyin. Özellikle elmalı tatlıları tavsiye edebilirim.
Buraya kadar gelmişken Salzburg’a da gidelim dedik. Hallstat ile arası bir saat kadar sürüyor.
Comments