Yemek ve Tarihiyle Ünlü Kent GAZİANTEP
- gülençağlayan
- 11 Şub 2022
- 4 dakikada okunur

Gaziantep, güney doğu gezimizin, merak ettiğimiz şehirlerinden biriydi. Kurtuluş savaşı mücadelesinin sembol şehirlerinden biri oluşu, şehri , zaten özellikli kılıyor. Ancak son yıllarda yemeklerinin de ön planda anılmasıyla gurmelerin başlıca uğrak yerlerinden biri olmuş. Gaziantep 2004 yılında UNESCO'nun ’’Yaratıcı Şehirler Ağına’’ kattığı şehirler arasına gastronomi alanında girmiş. Koruma altına alınmış. Bu yüzden itiraf ediyorum ki biz de yemekleri hayal ederek gezimizi planlamıştık.

Antep Tarihi İpek Yolu üzerinde olması ve sulak Mezopotamya topraklarında olması nedeniyle yüzyıllar boyu pek çok medeniyete de ev sahipliği yapmış. Kurtuluş Savaşı esnasındaki bölge halkının gösterdiği kahramanlıklar şehre bilindiği üzere Gazi ünvanını kazandırmış.
Gaziantep sadece tarihi ve yemekleri ile değil müzeleriyle de farklı bir şehir. Burayı gezmek için birkaç gün zaman ayırmanız gerekebilir.
Şahinbey Savaş Müzesi

Özellikle mücadele sırasında kullanılan mağaralar, yer altı yerleşim yerleri görülmeye değer. Savaşın nasıl çetin şartlarda geçtiğini, yaşanılmış zorlukları öğrenip üzülmemek, şükran duymamak mümkün değil. Güney cephesi maalesef halkın özverili mücadelesi ve büyük kayıplarla kazanılmış. Açlık bir taraftan, mühimmat yokluğu diğer taraftan, savaş Anteplileri çok zorlamış. Ama onlar tüm zorluklara karşı yılmadan mücadeleye devam etmiş ve teslim olmamışlar. Bu mücadelelerde aktif rol oynayan mağaralarda, o zamanki halkın yaşantısını, nasıl bir yapılanma içinde olduklarını gösteren, şimdilerde müze haline getirilmiş Şahinbey Savaş Müzesini gezip görmenizi isterim. Müzede farklı bölümler var bir kısmı konakta sergilenirken, bir kısmı yerin altındaki mağara yapılanmasında yer alıyor. Müze duvarlarında pek çok yazı savaşın çetin şartlarını, mücadelede ön saflarda yer alan kişilerin hikayelerini anlatıyor.
Antep Kalesi

Gaziantep’i gezerken şehrin her noktasından görülebilen Antep Kalesi karşımıza çıkıyor. Kale gözetleme amacıyla yapılmış. Tam olarak kim tarafından yapıldığı açık değil. Kalenin etrafındaki parklarda, çay bahçelerinde hem dinlenebilir, hem de vakit geçirip biraz soluklanabilirsiniz.
Bakırcılar Çarşısı

Gaziantep bakır işçiliğiyle de çok meşhur. Bakırcılar Çarşısı görülmeye değer. Bakır işçiliği sırasında bakıra her vuruşlarında çıkardıkları sesler o kadar ahenkli ki, bir köşede dinlemek istersiniz. Burada günlük kullanılabilecek bakır eşyaları, süs eşyaları, hediyelik eşyalar satın alabilirsiniz. Her yörenin kendi yetiştirdiği bitki, meyve ve çiçeklerinden hazırladığı kolonyaları gezilerim esnasında, görünce hiç istisnasız almaya çalışırım. Burada antepfıstığı yetiştiğine göre, kolonyasını da almadan olmazdı. Bakırcılar çarşısında bu kolonyalardan görüp almıştım.
Almacı Pazarı

Bakırcılar çarşısının hemen yanında yöresel gıda ürünlerinin satıldığı dükkanlar bulunuyor. Baharatlar, salçalar, kurutulmuş sebzeler, kuruyemişler tezgahları süslüyor. Bu ürünleri şehrin farklı noktalarında da bulabiliyorsunuz. Alırken fiyat araştırması yapabilirsiniz.
Antep Baklavası

Gaziantep’in dünyaca ünlü baklavasını yemeden olmazdı tabii ki. Bilinen ünlü markaların da aralarında bulunduğu baklavacı dükkanları yanyana sıralanmış. Biz de meşhur bir baklavacı da baklavalarımızı afiyetle yemiştik.
Tahmis Kahvesi

Burada ünlü, tarihi Tahmis Kahveci’de kahvelerimizi içmek için biraz sıra beklememiz gerekti. Eski tarihi bir mekanda, farklı tatların katıldığı tahmis kahvelerimizi pek bir keyifle içtik. Burada kuru kahve satışı da var
Katmerciler

Gaziantep’te, daha önce yeme fırsatım olmadığı katmerleri de tatma, hatta tekrar yeme fırsatım oldu. Tek kelimeyle harika. Daha sonra yediğim katmerlerde aynı tadı bulamadım desem abartmış olmam. Katmer, içine kaymak konularak yapılan bir çeşit tatlı. Toz Antep fıstığı ile servis ediliyor. Katmerin yanında süt de getiriliyor. Sütün getirilme amacı kan şekerini düzenlemek içinmiş.
Atatürk Anı Müzesi

Atatürk Kurtuluş Savaşı sonrası Gaziantep’e gelir. Şehri kahramanlıklarından dolayı över, şehrin nüfusuna kaydolur. Daha sonra her yıl şehri ziyaret eder. Gaziantepliler de onun anısına bir müze yapmayı isterler. O yıllarda Konukoğlu ailesine ait konak müzeye çevrilir. Bu müzede Atatürk’ün ziyareti esnasında kullandığı eşyalar, nüfus kaydının olduğu belgenin örneği , Gaziantep’e verilen İstiklal Madalyası sergilenmekte. Çok büyük bir müze değil. Ama yine de gezmeniz o yılları ve Atatürk’ün anısını yad etmeniz güzel olur.
Oyun ve Oyuncak Müzesi

Diğer oyuncak müzelerinden farklı olarak müzenin kurulduğu yer eski bir Antep evi. Girişinde farklı ülkelere ait oyuncaklar sergilenmekte. Sunay Akın müzenin hazırlamasında yardımcı olmuş. Farklı bir müze deneyimi için gezmenizi tavsiye ederim.
Zeugma Mozaik Müzesi

2011 Yılında açılan müze, açıldığı tarihte dünyanın en büyük mozaik müzesi iken, Hatay’da yeni açılan mozaik müzesinden sonra ikinci sıraya düşmüş. Ancak söylemeliyim ki her iki müze de harika mozaiklerle dolu, görülmeye değer, muhteşem güzellikte diyebilirim. Harika mozaik eserlerin sergilendiği müzede gezerken, tarihin içinde kaybolmuş gibi hissediyorsunuz. Çok geniş bir alanda sergilenen mozaikler Zeugma Antik Kenti’nden çıkarılmış. Ünlü ‘’Çingene Kız’’ mozaiği müzenin ikinci katında karanlık bir odada sergileniyor. Müze kartın geçerli olduğu müzeyi yıl boyu ziyaret edebilirsiniz. Yaz kış saatlerinde farklılık olabiliyor.
14 Şehit Anıtı

Burası Kurtuluş Savaşı esnasında 14 çocuğun yaşadığı üzücü olayların anısına yapılmış bir anıt. Savaş çok çetin şartlarda devam ederken, yaşları 12-14 arası on dört çocuk kendilerinin de bu mücadelede yardımları olmasını istemiş. Bunun üzerine savaşamasak da yardımımız olabilir diye düşünmüşler ve savunmada yer alan Şahinbey ve arkadaşlarına erzak taşımak için yola çıkmışlar. Ancak Fransız askerleri tarafından fark edilip kurşuna dizilmişler, yetmemiş süngülerle delik deşik edilmişler. Bu acıklı hikayelerle dolu Antep savunmasında halkın özverili mücadelesi, dünya üzerinde görülmemiş bir mücadele örneği diyebiliriz.
Pişirici Mescidi ve Kasteli

Kastel kelime anlamı olarak suyun dağıtıldığı yer olarak ifade ediliyor. 12. yüzyılda yapıldığı bilinen kastelde hamam bölümü, tuvalet ve havuz bulunmakta. Burayı Gaziantep’te dolaşırken, kastelde görevli kişinin, bizi, kasteli gezip görmemiz için yol üzerinden daveti üzerine öğrendik. Doğrusu bu çalışan beyefendiyi işini severek yaptığı için, çok da takdir etmiştik. Sayesinde bu güzel yeri görüp bilgi aldık. Ayrıca çok güzel fotoğraf karelerini de çekmemize vesile oldu.
Antep Fıstığı

Gaziantep'in, ülkemizde, adıyla da anılan Antep fıstığı üretimin önemli bir çoğunluğunun yapıldığı yer olduğunu da söylemeden geçemeyeceğim. Biz de yol üzerindeki bu fıstık ağaçlarını yakından görme fırsatını bulduk.
Antep Kebabı

Kebap yemek istediğimizde Urfa mı? Antep mi? Diye sorulur. Bu iki kebap türünün hazırlanması, sunumu aynı iken acılı olup olmamasına göre ayrıldığını çok sonraları öğrenmiştim. A harfiyle başlayan yani acılı olan Antep usulü kebap. Ben ayrımını bu şekilde aklımda tutuyorum. Sanırım sevmeyen yok gibidir. Kendi memleketinde yemenin ayrı bir lezzeti var gerçekten. Gelip yemeden gitmek olmazdı.

İtiraf ediyorum gezinin sonunda benim sindirim sistemim yine alt üst olmuştu. Ama olsun yine gitsem aynı şeyleri tekrar yemeyi isterim. Siz siz olun yanınıza sindirim düzenleyici almayı ihmal etmeyin.
Gaziantep gez gez bitmez. Kültürü, tarihi, doğasıyla yurdumuzda görülmesi gereken şehirlerinden biri. Biz bu kadarını gezebildik. Farklı uğrak yerlerinin olduğunu da öğrendim. Başka bir gezimizde belki oraları da görürüz.
Yine tarihi bir yazı 👏👏